Değerli kardeşim bu ay sana bütün amellerin kabul şartı olan ihlası konu eden bir kitap tavsiye edeceğim. Sende biliyorsun ki bütün amellerde kayıtsız şartsız olarak şu iki kuralı kesin olarak bulundurmak gerekiyor. Yoksa o ameller asla kabul edilmez. Bunlar:

1. Ameli işleyecek olan kişinin bu amelinde

Sende biliyorsun ki bütün amellerde kayıtsız şartsız olarak şu iki kuralı kesin olarak bulundurmak gerekiyor. Yoksa o ameller asla kabul edilmez. Bunlar:

1. Ameli işleyecek olan kişinin bu amelinde Allah'ın vechini, rızasını kastetmesi, samimi olması lazım.

2. Bu amelin Allah'ın kitabında meşru kıldığı ya da Rasûlü'nün sünnetinde beyan ettiği amellere uygun olması lazım.

Eğer bu şartlardan herhangi birisi yerine gelmeyecek olursa o takdirde amel/ameller salih olmadığı gibi kabul de olmaz.

"Öyleyse kim Rabbi ile karşılaşmayı umuyorsa, salih amel işlesin ve Rabbine yaptığı ibadette hiç kimseyi ortak koşmasın." (18/Kehf, 110)

Değerli kardeşim sende biliyorsun ki yaşadığımız bu zaman diliminde insanların çoğu yaptıkları amellerinde bu iki şartı gözetmemektedir. Kimisi Allah'ın kitabında ya da Rasûlü'nün sünnetinde olmayan hurafe ve bidatleri amellerine karıştırıyorlar. Kimisi ise amelinde ihlası gözetmiyor. Ancak burada nasihatim sanadır. Çünkü sen amellerinde/ibadetlerinde Allah'ı birlemiş bütün şirk, küfür bidatlere LA demişsin. Ve yapmış olduğun amellerinde Allah'ın kitabına ve Rasûlü'nün sünnetine uygun olup olmadığını gözetiyorsun. Ancak bu yetmez. Amelinde ihlası da gözetmen lazım. Çünkü tevhid ehli Müslümanların amellerindeki en büyük tehlike amellerinde ihlası gereği gibi gözetmemeleridir. Bu o kadar tehlikeli bir durumdur ki Allah Rasûlü dahi bu durumdan korkmuştur. O hac yaptığı sıra telbiyesinde şöyle dua ediyordu. 'Ey Rabbimiz riyasız bir hac, şöhretsiz bir hac olsun' Eğer bu dinin, davanın önderi, Peygamberi dahi ihlasından korkup Allah'a sığınıyorsa bizim gibi kulların ne yapması gerektiğini sen düşün. Onun için sana bu ay, kişiyi amellerinde ihlasa götüren sebepler nelerdir konusunu işleyen bir risale tavsiye edeceğim.

Rabbimden dileğim bu kitabın hem sana hem bana hem de tüm kardeşlere faydalı olmasıdır.

Âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun.

n ve Rabbine yaptığı ibadette hiç kimseyi ortak koşmasın." (18/Kehf, 110)

Değerli kardeşim sende biliyorsun ki yaşadığımız bu zaman diliminde insanların çoğu yaptıkları amellerinde bu iki şartı gözetmemektedir. Kimisi Allah'ın kitabında ya da Rasûlü'nün sünnetinde olmayan hurafe ve bidatleri amellerine karıştırıyorlar. Kimisi ise amelinde ihlası gözetmiyor. Ancak burada nasihatim sanadır. Çünkü sen amellerinde/ibadetlerinde Allah'ı birlemiş bütün şirk, küfür bidatlere LA demişsin. Ve yapmış olduğun amellerinde Allah'ın kitabına ve Rasûlü'nün sünnetine uygun olup olmadığını gözetiyorsun. Ancak bu yetmez. Amelinde ihlası da gözetmen lazım. Çünkü tevhid ehli Müslümanların amellerindeki en büyük tehlike amellerinde ihlası gereği gibi gözetmemeleridir. Bu o kadar tehlikeli bir durumdur ki Allah Rasûlü dahi bu durumdan korkmuştur. O hac yaptığı sıra telbiyesinde şöyle dua ediyordu. 'Ey Rabbimiz riyasız bir hac, şöhretsiz bir hac olsun' Eğer bu dinin, davanın önderi, Peygamberi dahi ihlasından korkup Allah'a sığınıyorsa bizim gibi kulların ne yapması gerektiğini sen düşün. Onun için sana bu ay, kişiyi amellerinde ihlasa götüren sebepler nelerdir konusunu işleyen bir risale tavsiye edeceğim.

Rabbimden dileğim bu kitabın hem sana hem bana hem de tüm kardeşlere faydalı olmasıdır.

Âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun.